- Haberler
- Bursa
- AK Parti'li Efkan Ala: 'Bir ülkenin cumhurbaşkanına 'kaçacak' demek, o ülkeye suikast düzenlemektir'
AK Parti'li Efkan Ala: 'Bir ülkenin cumhurbaşkanına 'kaçacak' demek, o ülkeye suikast düzenlemektir'
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bir ülkenin cumhurbaşkanına 'kaçacak' demek, o ülkeye suikast düzenlemektir dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, "Bir ülkenin cumhurbaşkanına ’kaçacak’ demek, o ülkeye suikast düzenlemektir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Yıldırım Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan 48 dönümlük Balaban Mesire Alanı’nın açılışında muhalefete yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında yaptığı açıklamalara değinen Ala, "Milletimizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu öyle bir iştir ki burada yaptığınız işlerin de yapmadığınız işlerin de bedelini milletimiz sahada öder ya da işi yaptıysanız onun da o hizmetten yararlanarak keyfini ve getirisini elde eder. Ama yapmazsanız da alternatif olarak onun maliyetini öder. Yine özellikle bu alanlarda bir sözü söylerseniz de bunun bir karşılığı vardır söylemeseniz de bir karşılığı vardır. Siyasette de bu daha çok geçerlidir. Bizim için bahar, bizim için kuşlar ötüyor, bizim için ağaçlar açmış. Ama Ukrayna’daki insanlar için bir cehennem. Ama Suriye’deki insanlar için cehennem. Etrafımız gerçekten 10 yıldır kaynıyor. Burada Türkiye bu kadar problemli bir alanda gelişmesini ekonomik, sosyal, siyasal açıdan reformlarını yaparak devam etti. Bundan sonra da bunu sürdürmek azmindedir. Ama siyaset kıymetli kardeşlerim, tek parti iktidar olsa bile sadece ona ait değildir. Aynen şu anda iklim ilkbahar olduğu için biz ne kadar güzel bu ilkbaharı bu güzel ortamda hissediyor isek siyasette iklimin oluşmasına da bir ülke için hangi iklimin oluşacağını siyasette bulunan bütün aktörler birlikte katkıda bulunur ya da onu birlikte bertaraf ederler. Türkiye’nin siyasi atmosferini, iklimini zemheriye yani kışa çevirmek hiç kimsenin lehine değildir. Eğer bir ihanet yoksa bir cehalet" dedi.
"Bir ülkenin cumhurbaşkanına kaçacak demek, o ülkeye suikast düzenlemektir"
Efkan Ala konuşmasını söyle sürdürdü:
"Herhangi bir ülkeden Türkiye’ye bakan insan, Türkiye’de bu işler olurken, Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel başkanı Türkiye’nin cumhurbaşkanına, bu kadar badire atlatmış cumhurbaşkanına, bu kadar işi başarmış bir kadronun liderine ve ülkenin Türkiye Cumhuriyeti’nin 85 milyonun cumhurbaşkanına kaçacak yol ve arkasından iki ülke arasındaki sivil toplum örgütlerinin birbirine yaptığı yardımları gerekçe gösteriyoruz. Arkadaşlar bir ülkenin cumhurbaşkanına ’kaçacak’ demek, o ülkeye suikast düzenlemektir. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti en önemli kararları alırken, NATO ile birlikte NATO içerisinde Avrupa’nın güvenliğini nasıl sağlayabiliriz diye kafa yoran ve masada olan birkaç ülkeden biri iken ve yanı başımızda Ukrayna ve Rusya savaşında dünyanın gıpta ettiği inisiyatifi alıp oradaki savaşın durdurulması için Türkiye’de ülkelerin dışişleri bakanlarını bir araya getirip görüştürebilen tek ülke iken, kalkıp böylesine sıkıntılı bir dönemde ve bölgede o ülkenin bu işleri başaran, 15 Temmuz’u tarihin çöplüğüne gömmüş, 28 Şubat’ı kaldırıp atmış, muhtıraları elinin tersiyle itmiş bir kadro ve liderine, Cumhurbaşkanına ’kaçacak’ deyip arkasından böyle gülünç bir gerekçeyi millete sunmanın ciddiyetle bağdaşır bir durumu var mı? Yani hiç olmazsa insan siyaset yaptığı milletine saygı duymalıdır. Hiç bilmiyorsa edep takınmalıdır. Bir millet bu kadar büyük bir badire atmış, bu kadar tarihte şanlı şöhretli işler yapmış bir milletin meclisteki ikinci büyük partinin genel başkanının söylediği her sözün nereye gidebileceğini ve nasıl bir etki doğurabileceğini hesap etmesi lazım. Bir ülkeye böyle bir kötülük yapılabilir mi? Ne demektir yani bir ülkenin cumhurbaşkanı ’yurtdışına kaçacak’ demek, o ülkede çöküntü demek. Düşünün 15 Temmuz’da kaçmamış, 17-25’te kaçmamış, muhtıra verilmiş kaçmamış, darbe teşebbüsü olmuş kaçmamış. Kardeşim bundan büyük ne açıklayabileceksin ki bu kişi yurtdışına kaçacak? Bu nasıl bir ahlaksızlıktır. Bu ülkeye nasıl bir suikasttir. Bu nasıl ülkeyi hançerlemektir?"
Söylenilen her sözün de, yapılan her işin de Türkiye’ye ya getirisi ya maliyeti olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerektiğini belirten Ala, "Herkes ciddi olmalıdır. Tiyatro oynatmıyoruz. Biz sanatçıları izleriz, saygı duyarız ama siyaset alanı her bir cümlenin getirisinin ya da maliyetinin 85 milyona mal olduğu bir alandır. Yanlış bir şey söylerseniz bilin ki bunun maliyetini 85 milyon öder. Yanlış bir şey yaparsanız bilin ki bunun maliyetini 85 milyon öder. Doğru bir cümle kurarsanız bunun getirisini 85 milyon paylaşır, doğru bir iş yaparsanız onun getirisini bütün millet paylaşır. Onun için değerli kardeşlerim iş bilmiyor söz bilmiyorsanız lütfen biraz ciddiyet diyorum, biraz ciddiyet" dedi.