AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki: 'Bu coğrafyada güçlü olmazsak canımıza okurlar'
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada ayakta kalabilmek için güçlü olmak zorunda olduğunu ifade eden AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Bu coğrafyada güçlü olmazsak canımıza okurlar dedi.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada ayakta kalabilmek için güçlü olmak zorunda olduğunu ifade eden AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, 'Bu coğrafyada güçlü olmazsak canımıza okurlar' dedi.
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne (BESOB) bağlı 103 oda başkanı ile istişare toplantısında bir araya geldi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) gerçekleşen toplantıya AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen, Ahmet Kılıç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Büyükorhan Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin, BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit, önceki dönem BESOB Başkanı Arif Tak ve BESOB'a bağlı oda başkanları katıldı. Salonu dolduran ticaret erbaplarına seslenen Özhaseki, Türkiye'nin bulunduğu konum itibarıyla bir ateş çemberinin ortasında olduğunu söyledi. Özhaseki, 'Çok eski bir coğrafya üzerindeyiz. Fakat bu coğrafyada ne hikmettir Anadolu coğrafyasında, batılı birçok yazarın da dediği gibi gel-git coğrafyası denildiği için birçok insanın gözü var. Özellikle bizim Müslüman bir Türk olmaktan da kaynaklanan zorluklarımız var. Bu coğrafyada gerçekten yaşamak çok zor. Bir taraftan inançlarımızdan dolayı, bir taraftan tarihte üstendiğimiz misyonlarımızdan dolayı zorluklarımız var. Bir taraftan da biliyoruz ki bu coğrafya bizim aslında, Anadolu coğrafyası son 100 yılın, mazlumların sığınma coğrafyasıdır. Bu coğrafyada ayakta kalmanın tek yolu güçlü olmaktan geçiyor. Gittikçe de büyüyoruz. Ama bu büyümeyi de istemiyorlar. Bunu da biliyoruz. Bu coğrafyada ayakta kalmanın bir tek yolu var arkadaşlar. Uluslararası sözleşmeler değil, falan anlaşmaya girmek değil. Filanla müttefik olmak değil. Güçlü olmak. Biz bu coğrafyada güçlü olmak zorundayız. Bu bir mecburiyettir artık. Güçlü olmazsanız, o kadar çok engel çıkarırlar ki kitabına uydurup uydurup canınıza okurlar sizin. Bir PKK terör örgütü, okyanus ötesindeki ülkenin emriyle bu ülkede kurulmuş, 50 yıl boyunca buna emek vermişler. Bizim bazı şehirlerimizi koparıp, Suriye'den, Irak'tan kurdukları parçayla bir araya getirip, Arz-ı Mevud diye tabir edilen, orada büyük bir terör devletini oluşturmak istiyorlar. Bunun için de yapmadıkları numara kalmadı. Biz Amerika'dan paramızla silah alamıyoruz. Onlar gemilerle, tırlarla silahlarını bedava veriyorlar teröristlere. Biz Avrupa'ya gidip toplantı yapamıyoruz. Geçtiğimiz seçimlerde Cumhurbaşkanımıza miting yaptırmadılar. Bakanlarımızı ülkelerine sokmadılar. Ama PKK her yerde cirit atıyor. Niye, kendi kullandıkları aparat da onun için' dedi.
Türkiye'nin terörle mücadele için ayırdığı ekonomik payın büyüklüğüne dikkat çeken Özhaseki, 'Numan bey bir çalışma yapmış, bu çalışmasında eğer PKK terör örgütü diye bir bela olmasaydı, bunun için biz maddi-manevi bir çok kaynaklarımızı seferber etmeseydik, her bir ferdimize, bu ülkede yaşayan 85 milyon nüfusun her bir ferdinin hanesine 350 bin lira para yazıyor. Şu anda bile ordu hala sefer halinde. Aşağı tarafta bir tampon bölge oluşturmak için çalışıyoruz ki başımıza bela olmasınlar diye. Bu insafsızlar, bu kefereler, nereye gittiler de eşitlik götürdüler, nereye gittiler de özgürlük götürdüler. Her gittikleri yere, gözyaşı, bomba, ayrılık, bela, terör götürdüler. Bunlar menfaati olmasa bir tek damla su bile vermezler. Etrafa bakar mısınız bizden başka evine gidebilen, sıcak çorbasını içebilen bir millet kalmadı. Bizim güneyimiz, zaten doğumuz her zaman problemliydi. Şimdi kuzey tarafta da belalar tütmeye devam ediyor. Soros beyefendi çıkmış diyor ki, 'Aslında bu savaşın bitmesi doğru değil' diyor. 'Dünyanın huzur bulması için 3'üncü dünya savaşının çıkması lazım' diyor. Her ülkeyi karıştıran Macar asıllı ama Yahudi kökenli bir adamdır Soros. Nerde pislik var altından bu adam çıkar zaten. Onun paraları çıkar, onu kullanırlar. Ukrayna'ya gazı verdiler verdiler, adamı ortaya attılar, perişan ettiler. Şimdi de 'Sana silah vereceğiz, merak etme, biraz daha diren bakalım, uğraş biraz daha uğraş hadi'. Adama yaptıkları bu. Adamın şehirleri, ülkesi mahvoldu. Bir taraftan Rusya'yı zayıflatıyorlar. Bir taraftan da orayı perişan ediyorlar. 3'üncü dünya harbi çıksın istiyorlar. Çünkü aramızda onlarla dehşet bir medeniyet farkı var. Eğer Türkiye de paramparça olursa, her tarafta bombalar patlarsa, millet birbirine girerse rezillik rüsvaya çıkarsa ortalıkta ben daha iyi olurum. Onun içindir ki sömürü düzenini devam ettirmek istiyorlar' diye konuştu.